Kadınlara karşı aşırı ilgi duyan, sevişmeye doymayan bir erkeği karısı kıskanır, yalnız kendisine bağlamak, ilgi duyduğu kadınlardan soğutmak isterse, cinciye giderek özel bir işlem yaptırır. Kadınlar arasında, çokluk ‘’a… delisi’’ diye nitelendirilen bu erkekler için, güçten kesici macunların yaptırıldığı da bilinir. Ancak macunun ölçüyü kaçırarak erkeğe yedirilmesi karısının da pek işine gelmediğinden böyle kocaları gene cinciler yola getirirlermiş. Bu iş için yapılan yaygın işlem şöyledir:
Bir Cuma gecesi, sevişmeden sonra, kadın, ona sezdirmeden erkeğin saçından tel alır. Erkeğin, durumu anlamaması için de, onu okşar, saçını çeker gibi yapar. Alınan saç telleri cinciye götürülür. Cinci, erkeğin adını, yaşını öğrenip burcuna, yıldızına bakar. Getirilen saçları bir bir ayırır. Onların sayısınca karısının saçından da alır. Bir tel kadının, bir tel erkeğin saçından olmak üzere onları ikişer ikişer birbirine bağlar. Bağlarken de, üç kez ‘’ya hafız’’ deyip saçlara üfler. Sonra, saçları eritilmiş balmumuyla birbirine yapıştırıp küçük bir yumak biçimine sokar. Avuç içi büyüklüğünde bir kağıdın üzerine bir üçgen çizer. Üçgenin dış köşelerine kadının, iç köşelerine de erkeğin adının baş harfini yazar. Üçgenin ortasına Arapça bağ, köstek ‘’akl’’ sözünün ilk harfi olan ‘’ayn’’ ı çevresine de kadının adını olduğu gibi yazar. Kadının adı ‘’ayn’’ harfini fırdolayı çevirecek biçimde olur. Bunu yaptıktan sonra cinci ‘’euzubirabbilfeka’’ sözleriyle başlayan sureyi okuyup üçgenin üzerine üfler. Erkeğin yalnız karısına bağlı olması, aşk deliliğini bırakması için koruyucu cinleri çağırır, çevresinde toplanan kadınların aldatıcı cinleri dağıtmalarını diler, bununla ilgili sözler, dualar okur. Duaların belli bir örneği yoktur. Dilediği gibi yakarabilir. Kadının üç ayrı çeşmeden getirdiği üç fincan suyu bir kaba döker. Suyun bulunduğu kaba yedi kez ‘’rabata’’ yedi kez ‘’ittefeka’’ diyerek üfler. Bağladı ve birleştirdi anlamına gelen bu sözler, erkeği kadına bağladı, onunla birleştirdi (ittifak ettirdi) karşılığıdır. Kadın bu okunmuş, üflenmiş suyu erkeğin yıkanacağı suya katar. Cinci yazılı kağıdı üçe katlar, üç kat muşambaya, muşambayı üç kat yeşil beze sarar, üç dikiş vy-urup diker. Her dikiş vuruşta ilkin kadının, sonra erkeğin adını söyler, bir ‘’besmele’’ çeker, üfler. Kadın bu muskayı alıp, gizlice yatak odasının kapısının üstüne koyar. Erkek yedi gün bu muskanın altından geçer, üflenmiş suyun katıldığı suyla yıkanırsa bütün kadınlardan el çeker, yalnız karısına bağlı kalır.